Gülsüm YILDIRIM / HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) – Gazeteci/Yazar Ersin Çelik, 14 Mayıs’ta yapılan ve ikinci çeşide kalan Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında Herkes Duysun’a değerlendirmelerde bulundu.
İlk tıbbın, Erdoğan’nın zaferiyle neticelendiğini belirten Çelik, “AK Parti’nin oy oranı düştü ancak kesin maksadı tutturdu, oradaki asıl emeli 300+1’di. 270 bin oy daha olsaydı, Erdoğan şu anda tekrar cumhurbaşkanıydı. Meclis çoğunluğunun Cumhur İttifakı’nın elinde olması, AK Parti’ye ruhsal bir üstünlük sağlıyor. İkinci cinse, bu ruhsal üstünlükle ve meclis çoğunluğuyla gidilmiş olacak.” tabirlerini kullandı.
“ERDOĞAN AÇISINDAN UZATILMIŞ BİR ZAFER”
14 Mayıs seçimlerinin muhalefet için ağır bir hezimet olduğunu ve bir müddet sonra geriye dönük birtakım hesap sormaların ortaya çıkacağını söyleyen Çelik, “Muhalefet Erdoğan’a karşı 21 yıldır yeniliyor, lakin bu seçim onlar için çok daha ağır bir hezimet oldu. Bir ortaya gelip büyük bir masa kurdular, Erdoğan’nın eski çalışma arkadaşlarını ortalarına dahil ettiler ama kurdukları ittifak neredeyse Cumhur İttifakı’nın yarısı kadar vekil çıkarttı. Başka partilerin CHP’ye ne kadar oy kazandırdığı muhakkak değil ve o partilerde CHP’li olmayan 37 milletvekili bulunuyor.
İYİ Parti, ana muhalefet partisi olmayı hedefliyordu fakat yüzde 10’un altında kalarak bunu başaramadı. Millet İttifakı’nın bütün motivasyonu güçlendirilmiş parlementer sisteme dönmekti, bir anayasa değişikliği yapmaktı. Bunun için halktan oy istediler ancak bu projenin de karşılık bulmadığı görüldü. Aslında halk, sistem değişikliği konusunda bir referandum yapmış oldu. Kemal Kılıçdaroğlu da bütün zorlamalara karşın yüzde 44,5’te kaldı. Birtakım kayıplar olsa da bu seçim Cumhur İttifak’ı açısından bir zafer, Erdoğan açısından da uzatılmış bir zafer olacaktır.” dedi.
“BU BİR ALGI OPERASYONUYDU”
14 Mayıs gecesi, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun “Aramızda kalsın, kazanıyoruz” tabirlerini kullanması ve Anadolu Ajansı’nın yanlış data vermek ile itham edilmesi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Gazeteci-Yazar Ersin Çelik, bunun bir algı operasyonu ve manipülasyon olduğunu belirterek şöyle konuştu;
“Bu şayet algı inşa etmekse yerini daha evvelce hazırlamışlardı. Anadolu Ajansı’nı amaç gösterip aslında Anadolu Ajansı’nın yaptığını tez ettikleri şeyi kendileri yaparken yakalandılar. İmamoğlu, CHP kanadının en rahat, en profesyonel biçimde manipülasyon yapabilecek figürü. Belediye başkanlığının yanına, manipülasyon ve algı inşa etmede profesyonelliğini de eklemek lazım. Seçim gecesi bu vazifeyi Ekrem İmamoğlu’na verdiler. İmamoğlu’nun inanmadığı bir problemde yüz çizgileri belirli oluyor. Şayet bir manipülasyon yapacaksa evvel kendisinin inanması lazım. O gece çıktığı tüm canlı yayınlarda kelamları öbür yüzü çok oburdu.
Kemal Kılıçdaroğlu Erdoğan’dan bir puan bile önde olsa, bunu apaçık zafer ilan edip kutlama yapacaklardı diye düşünüyorum.”
“SİNAN OĞAN’IN OYU KENDİSİNE İLİŞKİN DEĞİL”
Gazeteci-Yazar Ersin Çelik, Cet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’nın bu yarıştaki konumu hakkında da değerlendirmelerde bulundu ve “Oğan’nın öyküsü 2015’te, Demirtaş’ı öven birtakım açıklamalarından ötürü Devlet Bahçeli ile yollarını ayırmasından sonra başladı. İhraçtan sonra geri döndü sonra yine ayrıldı bir formda lakin milliyetçi damarı MHP’ye daha yakın olduğu için UYGUN Parti’ye de gitmedi. Birinci tıpta Erdoğan’a oy vermeyen lakin Kılıçdaroğlu’na da oy vermeyecek olan seçmenlerin bir kaçış rampası oldu. Bunun dışında Kılıçdaroğlu’na mutlaka oy vermeyecek olan ÂLÂ Parti’liler de var, bu bireylerin de tercihi Sinan Oğan’a yönelik oldu. Aslında Kılıçdaroğlu’na oy verecek olan herkes birinci cinste verdi. Oğan’ın oylarına ‘emanet oy’ bile diyemiyorum. Şu anda Sinan Oğan’ı ikna eden taraf Millet İttifakı üzere görünüyor fakat büyük bir katkısı olacağını düşünmüyorum.” sözlerini kullandı.
“MUHALEFETİN DURUMU ÇOK VAHİM”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ikinci tıpta adaylıktan çekileceği ve seçimin referanduma götürüleceği savlarını da pahalandıran Çelik, “Referandum durumu olsaydı 15 Mayıs günü gündeme getirilip, 16 Mayıs’ta da karar alınırdı. Ankara’da bu senaryoların konuşulduğunu biliyorum. Kılıçdaroğlu’na bu türlü bir teklifin gittiğini toplumsal medya hesabında ‘ben buradayım’ diyerek yayınladığı görüntüden anlayabiliriz. O görüntü, içeriye bildiri veren bir görüntüydü. Muhalefet için durum çok vahim. Erdoğan’ın 21 yıllık iktidarının çok fazla yıpranma var, yeni jenerasyonun bir kısmıyla uyuşmazlık var lakin karşısındaki rakibi her seçimde yenildi.
“CHP İDEOLOJİSİ DİYE BİR ŞEY KALMADI”
Muhalefetin karizmatik bir başkan sorunu olduğunun altını çizen Çelik, “Muhalefet kendinden olmayan insanlara bel bağlamak durumunda kalıyor. Muhalefetin Atatürk’ten beri çıkardığı başkan sayısı çok az. Bülent Ecevit kahraman oluyordu lakin o da ‘CHP, yerlilikten ve ulusallıktan uzaklaşmıştır, Batı’nın, Amerika’nın güdümüne girmiştir’ diyerek CHP’den ayrılmıştı. CHP ideolojisi diye bir şey kalmadı.” formunda konuştu.
